Doğuş Otomotiv, Sürdürülebilirlik alanında yeni hedefler için “Çifte Öncelikli Çalıştay” düzenledi
Doğuş Otomotiv, stratejik odak noktalarını güncellemeye devam ediyor.
Şirket, sürdürülebilirlik yolculuğu hakkında bir çalıştay düzenledi. Çalıştay sonucunda belirlenen öncelikli odak alanları, şirketin gelecekteki sürdürülebilirlik stratejisinin temelini oluşturacaktır.
Doğuş Otomotiv, sürdürülebilirlik stratejisi kapsamında değerli bir adım daha attı. Sürdürülebilirlikte değişen standartların beklentilerini uyumlaştırmak amacıyla, iklim değişikliğini ilk kez ana paydaş olarak kabul ederek, 23 Mayıs’ta İstanbul’da “İkili Öncelik Çalıştayı”nı gerçekleştirdi.
Doğuş Otomotiv, ilkini 2009 yılında gerçekleştirdiği öncelikli odak alan çalışmasının ardından Aralık 2017’de düzenlediği çalıştay ile 2025 hedeflerini belirlemiştir. Ancak pandemi ve sonrasında paydaş beklentilerinde ve öncelikli alanlarında birçok değişiklik meydana gelmiştir. Orijinal ekipman üreticileri. Bu nedenle şirket, Kurumsal Yönetim ve Sürdürülebilirlik Komitesi koordinasyonunda, Yönetim Kurulu üyeleri, yöneticiler ve sürdürülebilirlik konseyi üyesi çalışanlarının geniş katılımıyla bir çalıştay düzenlemiştir.
Çalıştayın sonuçları, Doğuş Otomotiv’in gelecekteki sürdürülebilirlik stratejisini şekillendirecek ve öncelikli odak alanlarının belirlenmesine yönelik içerik sağlayacaktır.
En sürdürülebilir 25 şirket arasında yer almaya devam edecek.
Çalıştayda konuşan Doğuş Otomotiv Yürütme Kurulu ve Yürütme Konseyi Lideri Ali Bilaloğlu, “Doğuş Otomotiv olarak dünya standartlarında bir sürdürülebilirlik performansı hedefliyoruz. Son 6 yılda 150 yılın en büyük pandemisini yaşadık. Ukrayna-Rusya Savaşı, Güç kısıtlamaları küresel olarak birçok büyük değişikliği beraberinde getirdi. Türkiye de kendi içinde çok farklı deneyimler yaşadı. Çifte öncelikli işler ülkemizde yeni yeni anlaşılmaya başlandı. İklim değişikliğini artık kilit paydaş olarak kabul etmeliyiz. Sürdürülebilirlik, paydaşlarımızın sosyal, çevresel ve ekonomik açıdan beklenti ve endişelerini yönetmek, bu beklentilere cevap vermek ve süreçlerimizi finansal olmayan risk yönetimi bakış açısıyla yönetmek anlamına geldiğinden, dünya standartları zaman zaman önceliklerimizi gözden geçirmemizi gerektirmektedir. şeffaflığın ve hesap verebilirliğin adı. Bu nedenle özellikle operasyonlarımızda paydaşlarımızın beklentilerini deneyimlemiş yöneticilerimiz ve çalışma arkadaşlarımız bu çalıştayda yer almıştır. Türkiye’nin en sürdürülebilir 25 şirketi arasında yer almaya devam ederek, hatta yurt dışında bilinen sürdürülebilirlik endekslerinde yerimizi alarak performansımızı dünya liglerine taşımak istiyoruz.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı